15 Haziran 2011 Çarşamba

Pet şişede ve konserve şişesinde asma yaprağı saklama medodu




Pet şişede ve konserve şişesinde asma yaprağı saklama medodu


1-Yapraklar el yapılarak toplanır. (El:Yapraklar muntazam şekli üstüne bir başka yaprak düzgün biçimde konulur,bir başka yaprak daha derken bu işlem 10-15 yaprak şeklinde tekrarlanır yaptığınız el ya da demette denilebilir 10 -15 yaprağı geçmemeli yoksa yapraklarda ısınma ile yanıklar oluşur.

2- Elde edilen yaprak elleri,üst üste gelmeyecek şekilde bir tepsiye **** bir örtü üstüne dizilerek bir gece hafif solması beklenir.(Bu işlem gevrek yaprakların şişelere doldurulması esnasında deformasyon olmamaları için.) Daha fazla bekletmeyin asma yaprağı naziktir telef olabilir.

Not:Yapraklar yıkanmamalı ve yaprak sapları salamuradaki kadar dipten kırılmasına yani uzun saplı olmasına gerek yok.

Konserve şişesi için:

Şişelerinizi hazırlıyorsunuz içlerini kuruluyorsunuz.Daha evvel hazırladığımız yaprak ellerini parlak kısımları şişenin dip kısmına bakacak şekilde üst üste sıkıştırarak şişeyi dolduruyorsunuz. (şişenin içinde hava kalmıyacak kadar dopdolu olmasına dikkat edin.)

Şişenin Kapağını kapatıp kapağı üzerine ters çevirip karanlık bir odada şişe içerisindeki yaprak renginin sarıya dönmesini bekliyoruz.

Yaprakların rengi sarıya dönünce şişenin kapağını hafifçe oynatıp içinde kalan havanın kaçmasını sağlıyoruz.Zaten siz kapağı oynatınca fıs diye bir ses duyarsınız şişeye yeni havanın girmesine izin vermeden kapağı sıkıca kapatıp şişeleri nihai yerlerine alabilirsiniz.

Pet şişe için:

İçtiğiniz kola,fanta,vb. içeceklerin şişelerini yıkayıp içinin kurumasını sağlıyorsunuz. Nemli olmamalı tamamen kuru olmalı buna dikkat edin.

2 veya 3 yaprağı üst üste koyup sarma yapar gibi kabaca katlıyoruz ve pet şişenin içine itina ile atıyoruz yaprakların solgun olması burada işe yarıyor katladığınız yapraklar açılmıyor.

Bu işlemi şişenin 5 te biri dolana kadar devam ettiriyoruz ve sahneye ucu sivri olmayan oklava geliyor. Oklava ile şişe içindeki yaprakları sıkıştırıyoruz bu işlemi şişe dolana kadar devam ettiriyoruz. Şişe tam dolu olmalı şişe içinde boşluk kalmadığına kanaat ettiğinizde kapağını kapayıp karanlık bir yerde yaprakların renginin sararmasını bekliyorsunuz. pet şişeyi ters koymak zordur düz de koyulabilir.

Yaprakların rengi sarıya dönünce kapağını hafifçe açarak içinde kalan havanın kaçmasını bekleyip şişeye yeni hava girmesini engelleyerek kapağını sıkıca kapatıyorsunuz. Şişelerinizi nihai yerlerine alabilirsiniz.

Not:2,5 litrelik pet şişeler tahmin ettiğinizden çok yaprak alıyor. 5 kişilik bir aileye iki kez sararsanız pet şişedeki yaprak ancak biter. Biz genelde 1 lt lik pet şişeleri tercih ediyoruz.Oklava ile sıkıştırırken yaprağın parçalanmamasına dikkat edin.

Konserve veya pet şişelerde sakladığınız asma yapraklarını sarma yapmak istediğinizde çok hafif haşlamak ya da kaynar suya bandırmak yeterli.

Biz bu saklama metodlarını yıllardır yapıyoruz.Bu yolla yaprağın kendine has lezzeti kaybolmuyor. Salamurada tuz yaprağın özünde ne varsa öldürüyor yıkıyorsunuz suda bekletiyorsunuz saman gibi oluyor. Şişede saklamak biraz zahmetli ama değiyor inanın.

Bir de ipe dizip kurutma var ama o çok zahmetli kuruyan yaprağın kırılmaması için geniş bir alan olmalı mesela kilerin bir köşesi. Apartman dairesinde oturanlar için en ideali şişede saklamak.

Geriye kışı bekleyip afiyetle yemek kaldı.Afiyet olsun.
Bu uygulama:Kastamonu/Tosya'da yapılmaktadır.


alıntıdır

13 Haziran 2011 Pazartesi

Alpha Rice Nedir?

AlphaRice Yeni Süper Yiyecek
Son günlerde mucize besin ve süper yiyecek olarak tanıtılan bir çok besine bir yenisi eklendi. Alpha Rice olarak tanıtılan bu pirinç çeşidi, sağlığı sürdürebilmek için gerekli olan maddeler ve antioksidanlar içermekte. Pirinçte bulunan sağlıklı kepek, diğer kepeklere karşı üstün bir durumda ve vucudun dengesi, kalp sağlığı için oldukça faydalı.
Yapılan çalışmalar Alpha rice’ta 100 değişik antioksidan ve mineral içeriyor. Bu pirincin kepeği, enerji ihtiyacını karşılıyor, doğal güç sağlıyor ve kilo kontrolünde yardımcı oluyor.

Alpha Rice bunların yanısıra fitosisterol, polisakaritler, sisterol, doğal lifler, vitamin E kompleksi ve B vitaminlerini içeriyor. Omega3 ve Omega6 bakımından oldukça zengin.
Antioksidanlar bilindiği üzere vücudumuzda dolaşan serbest radikallerle savaşan maddelerdir. Serbest radikaller günlük yaşantımızda maruz kaldığımız ve vücudumuza zarar veren çeşitli madde ve kimyasallardır. Bu serbest radikaller zamanından önce yaşlanma, vücut dengesinin bozulması ve hastalıklara yol açma gibi etkiler yapar. Alpha rice bu noktada bizi genç tutar, sağlığımızı korur ve besin ihtiyaçlarımızı karşılar.
Değişik deneylerle incelenen Alpha rice bir çok hastalıkta yarar sağlamış durumda. Romatizma, kalp damar rahatsızlıkları, çevresel kaynaklı sinir sistemi bozuklukları, yüksek kolesterol ve şeker hastalığı bunlardan sadece bazıları.. Doğal lif içeriği ile kilo kontrolünü, aşırı şişmanlığı engelleyerek bizi tok tutuyor. Ayrıca hem doğal hem de sağlıklı.
Alpha rice kullandığımız vitaminlerden çok daha sağlıklı. Besinlerin tümü vucudumuz için gerekli vitaminlerin tamamını aynı anda ya da ihtiyacımız olduğu kadar karşılayamaz. Bu nedenle vitamin içeren yapay kaynaklara başvururuz. Oysa Alpha riceta bu vitaminlerin tümü yeterli miktarda bulunmaktadır. Labaratuvarda üretilmiş vitaminlere gereksinimimizi ortadan kaldırır.
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar:
Genç ve Formda olmanın en kolay yolu Maqui Berry
Rice Diyeti
Rice Diyeti 3. Hafta
Rice Diyeti – 2. Hafta
Rice Diyeti 4. Hafta

Kültür Mantarı Yetiştiriciliği



MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİ

1. Misel Üretimi:

Morfolojik bakımından Mantarlar diğer bitkilerden farklıdır. Üreme sistemleri de diğer bitkilere göre oldukça değişiktir. Tohumsuz bitkiler gibi sporlarıyla çoğalırlar Mantar sporları , türlerine göre askocarp veya basidiocarp denilen şapkalardaki ascusların içinde veya basidiumlar üzerinde oluşurlar. Doğal koşullarda bu sporlar uygun ortamlarda çimlenerek mantarın üremesini ve çoğalmasını sağlarlar, ancak Mantar yetiştiriciliğinde bu sporlar tohum gibi kullanılmazlar sporların besi ortamları üzerinde çimlendirilmesi veya doku kültürü ile elde edilen miseller tohumluk olarak kullanılır.

2. Kompost :

Bünyesinde Klorofil ihtiva etmediği için mantarlar kendi besinlerini yapamazlar. Besin maddelerini ortam içerisinde hazır olarak bulması gerekir. Bu nedenle mantarlar, bitkisel ve hayvansal atıkların organik ve inorganik parçalanma ürünlerinden yararlanırlar.

Mantarlar protein sentezi için gerekli olan amino asitleri kompost ortamından almak durumunda olduğu için bu amino asitlerin ortamda hazır olması gerekmektedir. Ayrıca mantarların protoplazma ve hücre zarı yapısı için pentoz, lignin ve pektin gibi karbon kaynaklarına da ihtiyaç vardır .

Organik ve inorganik materyallerin, mantarın kullanabileceği forma dönüşebilmesi , kompostlaşabilmesi için fermantasyon geçirmesi şarttır . fermantasyon yoğun bir mikro organizma aktivitesini ifade eder.

Kompost fermantasyonunun az veya fazla olması mantar verim ve kalitesini doğrudan etkilediği gibi bazen tam başarısızlık nedeni de olabilir.

Kültür mantarı yetiştiriciliği Başlangıçta at gübresinin kompostlaştırılması ile başlamıştır. Ancak at gübresinin her yerde ve yeteri miktarda bulunamaması yüzünden çeşitli çalışmalarla sentetik olarak kompost ve çeşitli organik atıkların at gübresi evsafına getirilmeye çalışılmaktadır.

Mantarın bileşimi kabaca %90 su ,%9 organik madde, %1 inorganik madde (kül) olarak özetlenebilir bu bileşimde C,H,O,N,P,K,S ve iz element olarak da Fe, Zn, Mn, Cu, Ca bulunmaktadır. Buna paralel olarak komposttun yapısına bakacak olursak , % 70 su, %20 organik madde, %10 kül olduğunu görürüz. Mantarın gelişmesi süresince, kompost bünyesindeki organik maddeler yavaş yavaş azalmakta, mantarın gelişmesi için gerekli besin ve enerjiyi sağlamaktadır.

Sentetik komposttun Ana maddesi olarak buğday,arpa,çeltik, yulaf,çavdar, mısır sap ve samanları ,çayır otları ve mısır koçanı gibi tarımın yan ürünleri kullanılır. Bünyesinde esas itibari ile selüloz ihtiva eden bu materyallerin zenginleştirilmesi ve fermantasyonun istenilen düzeyde gerçekleşebilmesi için buna ilave edilecek katkı maddeleri şu gruplardan oluşur.

1. Grup: %21 lik Amonyum sülfat

%26 lık Amonyum nitrat

%46 lık Üre

Yüksek nitrojen (azot) bu katkı maddelerinden 1 ton kuru maddeye 50 kg mı aşmayan miktarlarda ilave edilir eğer amonyum sülfat kullanılacaksa en az kendi miktarı kadar en çok 3 katı miktarında CaCO3 ilave edilerek asitliği dengelenir.

2.Grup : Kan unu %13 N.

Balık unu %10.5 N.

Bu katkı maddeleri 1 ton için 10-15 kg miktarında kullanılmalıdır daha yüksek dozlarda kullanılmamalıdır.

3.Grup: Malt atığı

Bira posası

Pamuk tohumu küspesi – unu

Soya küspesi – unu

Tavuk gübresi

Kepek

4.Grup: Şeker pancarı posası

Patates posası

Elma,üzüm v. b. gibi meyve posaları

Melas

Pamuk tohumu kabuğu

Bu grupta yer alan maddeler düşük azot ihtiva etmelerine karşın karbon hidrat muhtevaları oldukça yüksektir

5.Grup: İnek gübresi

Koyun gübresi

Domuz gübresi

Bu gübrelerin tavuk ve at gübresi kullanılmayan kombinasyonlarda karısıma dahil edilmesi önerilmektedir

6. Grup: Ot, yonca, üçgül samanı

Sentetik kompostlarda, başlangıç sıcaklığını yükseltmek ve karbon hidrat kalitesini artırmak için en fazla %20 oranında bu grup a giren materyaller kullanılır, böylece ayni zamanda mikrobial popülasyon da hızlı bir şekilde artmış olur.

7.Grup : Ca SO4 Alçı

Ca CO3

Mantarın bünyesinde çok az Ca bulunmasına rağmen kalsiyumun kompost içerisindeki muhteviyatı çok önemlidir. Zira mantar tarafından çıkarılan oksalik asitin nötrlenmesi , dengelenmesi kalsiyumun tampon görevi sayesinde olmakta ,ancak bu sayede düzenli ürün alına bilinmektedir. Özellikle amonyum sülfat kullanıldığında karışıma ilave edilecek olan CaCO3 kompost asitliğini regüle eder.Amonyum sülfat kullanılmadığı durumlarda ton başına en az 25 kg alçı ilave edilmesi gerekir.

Kompost un Fermantasyonu:

Kompostlaştırma, açıkta , aerobik fermantasyon dediğimiz, oksijen tüketen mikroorganizmaların organik maddeleri parçalaması ile oluşur. Bu mikroorganizmaların çalışması için su ve oksijene ihtiyaçları vardır. Bu nedenle kompostlaştırılacak materyalde nem ve oksijenin yeterli düzeyde olması gereklidir.

Kompostlaştırma işlemine başlamadan 3-4 gün önceden ham madde iyice ıslatılarak istenilen nem düzeyine getirilir ıslatma esnasında ham maddelerin zaman zaman karıştırılması homojen bir ıslatmayı sağlama açısından önemlidir.

Islatmadan sonra azot ve karbon kaynaklı aktivitörler karıştırılarak yığın yapılır. Yapılan yığın belli yükseklikte ve genişlikte olmalıdır aşırı yüksek yığınlar aşırı ısınma nedenidir. Mikroorganizma aktivitesinin artmasıyla birlikte ve belirli bir süre sonra yığın içerisindeki oksijende azalma olacaktır , bu nedenle yığın belirli sürelerde aktarılarak havalandırılır. Aksi halde yığının iç kısmındaki mikroorganizmalar havasız kalacaklardır.

Kompost içerisindeki oksijen, mikroorganizma faaliyetine göre 48 –96 saat içerisinde tüketilir . bunun için mikroorganizma faaliyetinin az olduğu ilk karıştırma ile 1. aktarma arasında geçen süre uzun tutulur.

Kompost yığınının nemi kompostlaştırmayı etkiler. Nemin istenmeyen ölçüde yüksek olması oksijenin kompost yığınının içerilerine kadar girmesini güçleştirir. Bu durumda kompost içerisinde havasız şartlarda yaşayabilen (anaerob) bakteriler çoğalacağından kompost a ekşimsi bir koku hakim olur bu durum , kompost ta geliştirmek istediğimiz kültür mantarı miseli üzerinde toksik bir etki yaratır. Kompost neminin fazlalığında olduğu gibi eksikliği de kompostlaştırmada başlı başına başarısızlık nedenidir. Çünkü nemin yetersiz düzeyde olması, mikroorganizmaların faaliyete geçmesini engeller.

Kompost formülleri:

Mantar üretimi amacıyla her türlü organik atıklar kullanıla bilinirse de ana madde olarak buğday ,çavdar, arpa sap ve samanı, mısır sapı ve koçanları,çayır otları ile bu ana materyali fermantasyona sokabilmek için at, tavuk, koyun ve keçi gübreleri , buğday kepeği, pamuk, soya, ayçiçeği, susam küspe ve unları, zeytinyağı fabrikası atıkları, inorganik azot kaynağı olarak amonyum nitrat,amonyum sülfat, üre gibi ticari gübreler ve karbonhidrat ca zengin şeker pancarı melası, bira melası , üzüm cibresi, gibi katkı maddeleri bu amaçla değerlendirile bilinir. Ayni gurupta yer alan materyallerin biri diğerini ikame edebilir. Bu nedenle şüphesiz hepsini ayni anda kullanmak gerekmez. Bu amaçla kullanacağımız materyalleri seçerken işletme ekonomisi ve açısından en kolay ve ucuza temin edilenine yönelmek gerekir.

Örnek olarak bol ve taze at gübresi bulunan bir bölgede at gübresini temel alan bir kompost hazırlana bilinir. Burada atın dışkısı ile beraber altlık olarak kullanılıp idrar ile iyice ıslanmış olan hububat sapları da değerlendirilir. Bu materyal kompostlaştırma aşamasında%30-40 ve pastörizasyon aşamasında %20 kuru madde kaybına uğrar.

Basit bir kompost

Tavuk gübresi(1000Kg)+Sap-saman (1000 Kg)+Alçı (60Kg)+Su(3000-5000litre)=Kompost(2,5-3ton

Değişik kompost formülleri

1.formül
2.formül
3.formül

At gübresi : 1000 kg At gübresi : 1000kg At gübresi : 1000kg
Tavuk gübresi : 150 kg Tavuk gübresi : 150kg Tavuk gübresi : 150 kğ
Buğday kepeği : 25 kg Pamuk tohumu küspesi: 30 kg Malt çimi : 50 kg
Amonyum nitrat : 3 kg Alçı : 30 kg Alçı : 20 kg
Üre : 1, 5 kg
Alçı : 40 kg



Taze ve bol at gübresinin temin edilemediği yerlerde kompost tamamen tarımsal kaynaklı atıklar kullanılarak sentetik olarak hazırlana bilinir. Uygulama alanı bulunan bazı sentetik kompost formülleri aşağıda verilmiştir


1.formül
2.formül
3.formül

Buğday sap : 1000 kg Buğday sapı :1000 kg Buğday sapı :1000 kg

Buğday kepeği : 140 kg
Ayçiçeği küspesi : 100 kg Tavuk gübresi : 500 kg
Melas : 40kg Amonyum sülfat : 50 kg A.Nitrat : 20 kg
Amonyum nitrat : 23 kg Mozaik tozu(CaCo3) : 25 kg Kepek : 100 kg
Üre : 13 kg Alçı : 30kg Alçı : 60 kg
Alçı : 40kg

Uygulanacak kompost formülleri ve işletmenin bünyesine göre kompost yapım akışı ve süresi pek fazla değişmemektedir. Bu klasik kompost yapım süresini kısaltan ve ‘’ kısa kompost yapma veya hızlı kompost yapma ‘’ gibi başka yöntemlerde geliştirilmiştir bu yöntemde süre çok kısalmakta ve kompost u oluşturan formüllerde oldukça farklılık arz etmektedir.

Kompost yapımı sırasında meydana gelebilecek aksaklıklar ve alına bilinecek önlemler:

1- Kompost sıcaklığı fermantasyonda 60-70 C ye kadar yükselmiyorsa:

a-Aktivitör maddeler yeterli düzeyde değildir. Kompost formülü yeniden kontrol edilerek azot içeriğine bakılır, karbon hidrat ca zengin melas veya üzüm cibresi ilave edilir

b- dış hava sıcaklığı çok düşük ise yığının üzeri örtülür.

c- yığın gevşek ise sıkıştırılır.

d- yığın yüksekliği az ise yükseltilir.

e- yığında fazla nem varsa hemen havalandırılır.

2- Yığın da amonyak gazı oluşmuyorsa:

azot kaynağı olan aktivitör madde ilavesi yapılır.

3- Kompost un ekşi kokması halinde:

a- yığın nemi fazladır. Havalandırılır

b- aktarma aralıkları uzundur, aktarma aralıkları kısaltılır

c- yığın çok fazla sıkışıktır. Kabartılır.

4- fermantasyon her yerde eşit olmuyorsa:

a- katkı maddeleri homojen dağıtılmamıştır.

b- Aktarmalarda yığının dış kısmı devamlı dış da iç kısmı devamlı içte kaldığını gösterir (aktarma esnasında yığının dış kısmı içe iç kısmı dışa gelmesine dikkat edilmelidir.)

5- kompost yağlı görünüşte ise:

a- Yığına yeteri kadar alçı karıştırılmadığı,

b- Formüldeki bir maddenin eksik olduğu akla gelir

6- Kompost neminin fazla olması ,gereğinden fazla, komposttun kuru kalması gereğinden az su verildiğini gösterir.

7- Pastörizasyondan önce komposttun sarı renkli ve parlak görünüşlü olması, fermantasyonun kısa olduğunu gösterir. Süre uzatılır.

8- Pastörizasyon öncesi kompost ufalanmış görünüyorsa, fermantasyon istenilenden uzun sürmüş demektir



Pastörize aşamasına gelmiş iyi bir kompost şu özellikleri taşımalıdır: - Homojen bir yapıda olmalıdır

* - Kahverengi renkli (siyah ve sarı değil) ve üzerinde beyaz lekeler mevcut olmalıdır.

* - Kolay parçalana bilinir olmalıdır.(iki el arasında zorlanmadan parçalana bilinmelidir)

* - Nem oranı %70-75 olmalı (avuç içerisinde sıkıldığında su belirmeli )

* - PH 8-8,5 arasında olmalı

- Azot miktarı at gübresinden yapılan kompostlarda %1,7-2,0 sentetik kompostlarda %1,8-2,2arasında bulunmalıdır.