5 Haziran 2012 Salı

SOLUCAN GÜBRESİ (VERMİKOMPOST) İÇERİĞİ NEDİR?


SOLUCAN GÜBRESİ (VERMİKOMPOST) İÇERİĞİ NEDİR?
Solucanlar mide-bağırsak (gastrointestinal) sistemlerinde birçok minik organizmalar, bakteriler, mantarlar, aktinomisetler, enzimler ve tek hücrelileri bulundurmaktadır. Bu canlılar mikroskobik boyutlardadır ve solucanların tükettikleri organik gıdaların sindirilmesini sağlamaktadır. Ayrıca her solucanda yüz binlercesi bulunmaktadır.
Solucanlar, içerinde bir insektisit ve bir de antibiyotik bulunan kendi yaşamlarına yardımcı olan sayısız enzim üretmektedir. Bu enzimler, solucanların bağırsaklarında üretilen mukus ile birlikte, beslendikleri organik gıdaların emülsiyon haline veya sıvıya benzer bir biçime dönüşmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu enzimler, solucan dışkısını çevrelemektedir. Bitkiler kökleri aracılığı ile bu insektisit ve antibiyotik enzimlerinin emilimini sağlayabilmektedir. Böylece böcek ve hastalıklara karşı bu enzimlerden faydalanmaktadırlar.
Solucanlar üzerinde ve sindirim sistemlerinde bulunan, onları koruyan vücut sıvılarına “sölom sıvısı” denir. Solucanlar bu sıvıyı hem yer değiştirmede kullanırken, hem de dışkılarında bu maddeden bulunmaktadır. Gübreye en büyük değerini veren özellikler bu sıvıdan kaynaklanmaktadır. Bu sıvı özellikle topraktaki patojenleri baskılayarak bitkiyi korumakta ve direnç sağlamaktadır.
Solucan gübresi, çok sayıda simbiyotik ve asimbiyotik bakteri, asimbiyotik mikroorganizmalardan azoto bakteri (azot fiksasyonu yapan bakteri) ve mikoriza mantarı içermektedir. Bu mikroorganizmalar, toprak içerisinde bulunan fakat bitki tarafından bünyesine alınamayan besin maddelerini parçalayarak bitki tarafından alınabilir forma dönüştürmektedir. Azoto bakteriler ise havadaki serbest azotun biyokimyasal olarak organik forma çevirmekte, toprağa kazandırılması sağlamakta ve bitki tarafından alımını kolaylaştırmaktadır.
Solucan gübresinin içerisindeki çözünürlükleri fazla olan besin elementleri, daha uzun sürede ortama salınmaktadır. Böylece bitki daha uzun süre beslenebilmektedir. Ayrıca içerdiği enzim, vitamin, aminoasit ve büyüme hormonları bitkinin daha hızlı ve sağlıklı gelişmesini sağlamaktadır.
Solucan gübresi yüksek organik madde ve mikrobiyal popülasyon muhtevası ile uygulandığı toprakların tekstürünü iyileştirmektedir. Düzenli kullanımlarda topraktaki organik madde miktarını arttıracağından kimyasal gübre kullanımını azaltmaktadır. Toprakların su tutma kapasitesini ve havalanmasını arttırmaktadır. Toprakta uzun süre kalmakta ve beslemeye devam etmektedir.

4 Haziran 2012 Pazartesi

Taze Fasülye Yetiştiriciliği


image009.jpg



Fasulye taze, konserve ve kuru olmak üzere değişik şekilde değerlendirilen, besin değeri çok yüksek olan, hemen hemen tüm dünyada bol miktarda tüketilen önemli bir kültür bitkisidir. Orta Amerika kökenli olan bu kültür bitkisi 250 yıl önce Anadolu’ya gelmiş ve çok geniş bir yayılım alanı bulmuştur. Taze fasulye A, B1, B2 ve C vitaminlerince zengindir. Taze fasulye de vücutta biriken asidi nötralize edebilecek baz fazlalığı da mevcuttur. Fasulyenin hazım olabilirlik oranı %84.1’dir. Hatta fasulye baklalarında bulunan phasol ve phaseolin maddelerinin şeker hastalığında kullanılan insülin karekterinde olduğu ve bu yüzden kandaki şeker miktarının düşürülmesinde kullanıldığı bildirilmektedir. 

Ekonomik Önemi 


Taze fasulye taze tüketimi yanında işlenmiş olarak konserve, hazır yemek ve turşu olarak da değerlendirilmektedir. Dünya taze fasulye üretimi 4.310.733 ton-dur. Bu üretimde Asya ve Avrupa kıtasındaki ülkeler önemli paya sahiptirler. Dünyada en önemli taze fasulye üreticisi ülke Çin’dir. Ülkemiz ise 514.000 ton taze fasulye üretimi ile Çin’den sonra dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde taze fasulye üretimi iller bazında incelendiğinde Samsun İli (67.234 ton) en önemli üretim merkezidir. Karadeniz Bölgesi, ülkemizde taze fasulye yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı bölgelerden birisidir. Bölgede açıkta yetiştiricilikte genellikle sırık ve bodur çeşitler kullanılmaktadır. Son yıllarda kapama olarak yapılan yetiştiricilikte bodur formlu çeşitlerin kullanımı yaygındır. Çünkü sırık fasulyede işçilik ve sırık maliyeti yüksek olduğu için bodur formlu çeşitler tercih edilmektedir.


İklim İstekleri

Taze fasulye ılık iklim bitkisidir. Bu bakımdan ilkbahar ve sonbahar arasındaaki devrelerde rahatlıkla yetiştirilebilir. Fasulye gelişme devresi içinde 20-25 0C arasında sıcaklık ister. 27-32 OC sıcaklıkta çiçeklerini döker ve düşük sıcaklıkta ise gelişme durur. Fazla nemlilik bitkilerin büyümesini durdurur. Hastalıkların kolay gelişmesine sebep olur. Fasulye tohumları, toprak ısısının 20-30oC arasında olduğu zaman en iyi çimlenme göstermektedir. Minimum 10oC toprak ısısı gereklidir. Bodur taze fasulyeler için minimum 10-13o C, sırık taze fasulyeler içinde 14-15oC üzerinde toprak sıcaklığı olması istenir.

image006.jpg



Toprak Hazırlığı

Hububat ekili tarlaya taze fasulye yetiştirilmesi düşünülüyorsa, hububat bitkilerinin hasadından sonra anızın sökülüp toprağa karıştırılması amacıyla 5-7 cm derinliğinde sonbaharda sürüm yapılır. İlkbaharda ekimden önce toprak tekrar kaz ayağı ile sürülür ve arkasından diskaro geçirilerek toprak ekime hazır hale getirilir.


Ekim Zamanı

Açıkta taze fasulye yetiştiriciliğinde Mart sonu ve Nisan aylarında ekime başlanır (bölge ekolojik şartları dikkate alınır). Fakat iklim şartlarına göre Mayıs ayı-nın son haftasına kadar kademeli olarak ekim yapılabilir. Örtü altı taze fasulye yetiştiriciliğinde ilkbahar döneminde 1 Mart, Sonbahar döneminde 15 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde tohum ekimi yapılır. Geniş alanlarda bodur taze fasulye yetiştiriciliği yapılan yerlerde sıra usulü mibzerle ekim yapılır. Sıra arası 50-65 cm, sıra üzeri 10-25 cm ve 2-3 cm derinliğe tohum bırakılır. Dekara 5-7 kg tohum ekilir. Sırık taze fasulye yetiştiriciliğinde karışık ekimin yanında (Mısır ile) sırık kullanılarak (söğüt, fındık dalları) yetiştiricilik yapılmaktadır. Sırık taze fasulye yetiştiriciliğinde ocağa 5-7 adet tohum gelecek şekilde ekim yapılır ve ocaklar arası 1m mesafe bırakılır.

baklas1.jpg


Gübreleme

Sırık fasulyeler bodur fasulyelere nazaran topraktan daha fazla besin elementi kaldırır ve toprağın gücünü azaltır. Fasulyeler için tavsiye edilecek tabi ve ticari gübre miktarları her şeyden evvel topraktaki besin maddeleri miktarları ile ilgilidir. Toprak tahlili neticelerine göre ihtiyaç duyulan gübrelerin verilmesi en doğ-ru yoldur. En uygun toprak olarak kabul edilen kumlu-tınlı topraklara birkaç senede bir dekara 2-3 ton olmak üzere yanmış çiftlik gübresi verilir. Dekara 2-5 kg saf azot (N), 4-6 kg fosfor (P2O5) ve 3-5 kg potasyum (K2O) verilmelidir. Çimlenmekte olan tohumlara herhangi bir ticari gübrenin zararının dokunmaması için gübrelerin tohumların ekildiği yerin en az 5cm kadar uzağında ve 7..5 cm derinlikte verilmesi uygundur. 


baklas2.jpg

Çapalama 

Fasulye tamamen toprak yüzeyine çıkıp 4-5 çift yapraklı olunca ilk çapa yapılır. Bitkilerin dallanma devresinde, çiçek açmadan önce birinci çapadan 2-3 hafta sonra II. çapa yapılır. Çiçeklenme döneminde çapalama işleminden kaçınılmalıdır.


baklas3.jpg
clip_image007 copy.jpg


Sulama

Vegetasyon devresinde Taze fasulye bitkisinin su ihtiyacı en az 300-450 mm dir. Bitkiler generatif devrede tam çiçekte iken sulanmamalıdır. Sulama zamanları fidelerde üç yaprakçıklı asıl yaprağın görünmesi sırasında, çiçeklenmeden evvel, meyve tutumundan 10 gün sonra ve hasattan 1 ay önceki devrelerde olmak üzere sulama yapılmalıdır. Sık ve hafif sulama yapılmalıdır. Çünkü taze fasulye sık aralıklarla sulamayı sever, bol sudan hoşlanmaz.


clip_image006 copy.jpg


clip_image008 copy.jpg


Hastalık ve Zararlılar ile Mücadele

Taze fasulye bitkisi hastalık ve zararlılara karşı çok hassas bir bitkidir. Tohum çıkışından sonra danaburnuna karşı ilaçlı kepek atılmalıdır. Fasulyede görülen belli başlı hastalıklar Antraknoz, Pas hastalığı, Fasulye Mozaik Virüsü, Kök çürüklüğüdür. Bu hastalıklara karşı ilaçlı tohum kullanılmalı ve uygun bir füngisit ile ilaçlama yapılmalıdır. Fasulyede görülen en önemli zararlılar, fasulye böceği (Bruchus), yaprak bitleri ve kırmızı örümceklerdir. Bunlara karşıda uygun bir insektisit ile mücadele yapılmalıdır.

Hasat

Taze fasulyede hasadın en ideal zamanı; baklaların hakiki çeşit karakterini gösterdiği iriliğin 1/3’nü aldığı devredir. Hasatta gecikme olursa hasat edilen fasul-yelerin selülozlaşması neticesinde sertleşmeleri, içindeki danelerin yeme zevkini bozacak tarzda irileşmesi ve bilhassa kılçıklılığın artmasına neden olmaktadır

haber354.jpg


Tohum Üretimi
Tohumluk fasulye üretiminde, tohumlarda büyük zarara yol açan burukus zararının önüne geçmek için çiçeklenme döneminde mutlaka dikkatli bir mücadelenin yapılması gerekmektedir.  Baklalar, harmanlama dönemindeki yağışlardan iyi korunmalıdır. Islanan baklalar içindeki tohumların kabukları sararır, koyu renk alır ve kuruduğunda buruşuk kabuk görüntüsünü alır.
Bunun için hasat edilen bitkiler halk arasında ‘çatı’ diye tabir edilen merdiven şeklindeki kurutma düzenekleri üzerine alınarak kurutulup harmanlanırlar.
Düvenle yapılan harmanlardan elde edilen tohumların üzerinde düven taşlarının yaptığı çizikler, tohumla taşınan hastalıkların yayılmasına yol açabilmektedir.
Başarılı bir tohum üretiminde dekardan çeşide bağlı olmak üzere 180-240 kg verim alınır. Harmandan elde edilen saman çok kıymetli bir hayvan yemi olarak değerlendirilebilir.